Hayatta hiç olmaz denilen durumlar vardır ya… İşte Benjamin Button’ın başına da böyle olmaz denilen bir durum geldi. Herkes bu hayata bebek olarak doğarken o, ihtiyar bir adam görünümüyle doğdu. Herkes zaman geçtikçe yaşlanırken o, gençleşmeye hatta çocuklaşmaya başladı. Elbette böylesine sıra dışı bir konuyu ele alan Fitzgerald’ın bu eseri de başta Amerikan edebiyatı olmak üzere tüm dünyaya büyük ses getirdi ve beyaz perdeye aktarıldı. Fitzgerald, bu “tuhaf hikâyede” zaman kavramı üzerinde okuyucu düşünmeye yönlendirirken birçok kez de metaforik olarak sosyal yaşantılarımıza ışık tutmaktadır. «Bedeninin ve aklının doğar doğmaz bu kadar gelişmiş olmasına Benjamin de herkes kadar şaşırmıştı. Tıp dergilerini okudu ama daha önce buna benzer bir vakanın kaydedilmediğini gördü. Babasının ısrarları sonucunda diğer çocuklarla oynamak için ciddi bir çaba sarf etti ama son zamanlarda daha sakin oyunlara geçiş yapmıştı. Futbol onu çok sarsmıştı ve eğer bir yerini kırarsa yaşlı kemiklerinin bir daha kaynamayacağından korktu.»