İlyada. ГомерЧитать онлайн книгу.
var; Plataia ve Glisas’ta, düzenli Hypothebai’da yaşayanlar, Poseidon’un meşhur korusu ile kutsal Onkheston’un insanları var sonra bağları bol Arne’de, Mideia’da oturanlar, kutsal Nisa ve denizin kıyısındaki Anthedon’da oturanlar var. Yüz yirmi delikanlı binmişti Boiotialılardan her gemiye ve bunlar elli gemiyle çıkmıştı yola. Ares’in oğulları Askalaphos ve İalmenos, Minyoların diyarı Aspledon ve Orkhomenos’ta yaşayan halkı yönettiler. Soylu bir bakire olan Astyokhe, onları Azeus’un oğlu Aktaros’un evinde doğurdu, zira çıkmıştı bir gün kadınlar katına ve Ares’le gizlice beraber olmuştu. Bunlardan otuz tane gemi gelmişti.
Phokislilerin başında yüce Naubolosoğlu İphitos’un oğulları Skhedios ve Epistrophos vardı. Bunlar Kyparissos, kayalık Pytho, kutsal Krisa, Daulis ve Panopeus’ta otururlar. Anemoerialılarla, Hyampolisler var yanlarında, Kephisos Nehri kıyılarında oturanlar, Kephisos’un kaynaklarında yaşayan Lilaialılar. Bunlar beraberinde kırk gemi ile geldi ve Boiotialıların yanında, sollarında birliklerini tanzim ettiler.
Oileusoğlu çevik Aias, Lokrislilere komuta etti. Telamon’un oğlu Aias kadar da iri yarı değil, ufak bir adamdı ve zırhı kendirdendi ancak mızrak atmada tüm Hellenleri ve Akhaları geçerdi. Bunlar Kynos, Opoeis, Kalliaros’ta otururlar; kentleri Bessa, Skarphe, güzel Augeiai’dır, Tarphe ve Boagrios Nehri yakınındaki Thronios’tur. Kırk kara gemiyle gelmişlerdi, Euboie’nin karşısında oturan Lokrislilerindi bu gemiler. Euboie’den gelen Abantlar ateş içindeler, kentleri Khalkis, Eiretria, asmalarıyla zengin Histiaia, denizin kıyısındaki Kerinthos ve kayaya tünemiş Dion’dur. Onlar Karystos ve Styra’da otururlar ve komutanları Ares’in soyundan Elephenor, Khalkodon’un oğlu ve tüm Abantların önderiydi. Onunla beraber geldi çevik ayaklı ve uzun saçlarını arkalarında toplayan cesur savaşçılar, düşmanlarının zırhlarını uzun dişbudak ağacından mızraklarıyla delmek için yanıp tutuşurlardı. Bunlardan kırk gemi geldi.
Yüce Erekhteus’un insanları güçlü şehir Atina’ya sahipti. Toprağın doğurduğu Erekhteus’u, Zeus’un kızı Athena besledi ve Atina’ya yerleştirdi, kendi zengin mabedine. Burada her yıl Atinalı gençler kurbanlık boğa ve koçlarıyla ona ibadet ederler. Komutanları Peteos’un oğlu Menestheus’tu. Savaş arabalarını ve yaya askerleri dizmekteydi; yaşayan hiçbir adam onunla boy ölçüşemezdi. Yalnızca Nestor rekabet edebilirdi, ondan daha yaşlı idi. Bunlardan kırk gemi geldi. Aias, Salamis’ten on iki gemi getirdi ve onları Atinalıların gemileri yanında yerleştirdi.
Argos’un ve sağlam duvarlı Tiryns’in yurttaşları, Hermione ve körfezin kıyısında Asine’de oturanlar, Troizenliler, Eionalılar ve bağlara sahip Epidauroslular, Aigina ve Mases’ten gelen Akhaoğulları; bunlar gür savaş naraları atan Diomedes ve meşhur Kapaneus’un oğlu Sthenelos tarafından komuta edilir. Bunlarla beraber komutada Talaosoğlu Kral Mekisteus’un oğlu Euryalos vardı. Ancak, Diomedes hepsinin komutanıydı. Bunlarla beraber seksen gemi geldi.
Sonra düzenli Mykene’in insanları gelir, zengin Korinthoslular ve güzel Kleonailılar, Orneiai’da, Araithyree’de oturanlar ve Adrestos’un ilk kral olduğu Sikyon’da oturanlar, Hyperesie’nin, yüksek Gonoessa’nın insanları, Pelleneliler, Aigionlular, tekmil Aigialos’ta, geniş Helike dolaylarındaki kişiler. Bunlar Atreusoğlu Kral Agamemnon kumandasında yüz gemi gönderdiler. Hepsi arasında birlikleri en iyi ve sayıca en fazla olandı ve ortalarında da parıldayan tunç zırhı içinde tüm ihtişamıyla kralın kendisi duruyordu -yiğitler içinde en önde geleni- zira o en büyük kraldı ve sayıca en fazla adama sahipti.
Sonra Lakedaimon’da oturanlar, dağ eteklerinde yayılarak, Pharis, Sparta, güvercinlerin buluşma yeri Messe ile Bryseai, Augeia, Amyklai ve deniz kıyısındaki Helos’un insanları, Laas, bir de Oitylos’takiler vardı. Bunlar, Agamemnon’un kardeşi gür savaş naraları atan Menelaos tarafından yönetildi ve diğerlerinden ayrı dizilmiş altmış gemiydi. Aralarına heves içindeki Menelaos’un kendisi gitti adamlarına dövüşmeleri için telkin vermeye, zira Helen’in uğruna çektiği zahmet ve acının intikamına hasretti.
Pylos’ta, Arene’de ve Alpheios Nehri’nin geçtiği yerde, Thryos’ta, güzel Aipy’de, Kyparesseis ve Amphigeneia’da, Pteleos, Helos ve Dorion’da oturanlar. Musalar buluşmuşlardı eskiden Dorion’da, keseceklerdi Trakyalı Thamyris’in şarkısını. Oikhalia’dan gelmişti Thamyris, Oikhalialı Eurytos’un yanından; kendine güvenip övünüyordu, şarkı söylemede Musalardan dahi üstün çıkacağını söylüyordu. Bunun üzerine, Musalar sinirlendi ve onu kör etti. Tanrısal şarkıyı elinden aldılar ve çalgı çalmayı unutturdular ona. Başlarında Gerene’nin şövalyesi Nestor vardı ve doksan gemiyi dizmişti oraya. Yüksek Kyllene Dağı eteğinde oturan Arkadialılar var sonra, Aipytos’un mezarı yanında oturan bu adamlar teke tek dövüşte ustadır, onlar Pheneos’ta, sürüleri bol olan Orkhomenos’ta, Ripe, Stratie ve rüzgârlı Enispe’de otururlar; kentleri Tegee, güzel Mantinee, Stymphelos ve Parrasie’dir. Kumandanları Ankaiosoğlu Kral Agapenor’du ve altmış gemileri vardı. İyi asker olan birçok Arkadialı doluşup geldiler her birine, ancak denizleri geçecek gemileri onlara Agamemnon verdi, zira onlar denizci insanlar değillerdi.
Sonra da Buprasion ve Elis’te oturan adamlar var, yerleri Hyrmine ile deniz kıyısındaki Myrsinos ve Olenie kayalığı ile Alesion arasına konumlanmıştır. Bunların dört lideri vardı ve her birinin de onar gemisi, güvertelerinde de birçok Epeolular; bir takımına Amphimakhos ve Thalpios -biri Kteatos’un oğlu, diğeri Eurytos’un-komuta eder ikisi de Aktor ırkından. Diğer ikisi Amorynkheus’un oğlu Diores ve Augeiasoğlu Kral Agathenes’in oğlu olan Polykseinos.
Dulikhion’da denizaşırı Elis’in karşısında kutsal Ekhinai adalarında oturanlar gelir. Bunlar Ares’in dengi Meges’tir önderleri, Zeus tarafından sevilen yiğit Phyleus bir zamanlar babası ile tartışıp Dulikhion’a yerleşmişti. Onunla kırk gemi geldi.
Cesur Kephallenleri Odysseus komuta ediyordu, İthake’de, ormanlık Neriton Dağı’nda, Krokyleia ve sarp Aigilips’te otururlar. Samos ve Zakynthos da onlarındır, kimi içerlerde kimi adalara karşı kıyılarda oturur. Bunlar Zeus gibi akıllı Odysseus tarafından yönetiliyordu ve onunla on iki gemi geldi.
Aitolialılara Andraimon’un oğlu Thoas kumandanlık ediyordu. Bunlar, Pleuron, Olenos, Pylene ve denizin kenarındaki Khalkis ve kayalık Kalydon’da otururlar. Kral Oineus’un yaşayan oğlu olmadığı ve kendi de öldüğü için, aynı şekilde altın saçlı Meleagros da, Thoas Aitolialıların kralı yapıldı. Thoas’la beraber kırk gemi geldi.
Meşhur mızrağıyla ün salmış İdomeneus var Giritlilerin başında. Bunlar, Knossos ve duvarlarla çevrili Gortyn’de, Lyktos, Miletos ve kireçli Lykastos’ta otururlar. Phaistos ve Rytios en güzel şehirleridir. Yüz kentli Girit’in insanları var bir sürü, hepsi İdomeneus’un buyruğunda, adam öldüren Enyalios’la tanrıya denk Meriones’in buyruğundalar. Bunlarla da seksen gemi geldi.
Heraklesoğlu, hem cesur hem soylu Tlepolemos, Rodos’tan dokuz gemi dolusu yiğit savaşçı getirdi. Üç sıraya dizilen bu Rodoslular; Lindoslular, İelysoslular, sütbeyaz Kameiroslular idi. Astyokhe ve Herakles’in oğlu Tlepolemos’un buyruğundaydılar. Tanrıların büyüttüğü delikanlıların şehirlerini yok edince Herakles, getirmişti Selleis Irmağı kenarındaki Ephyre’den Astyokhe’yi. Ancak Tlepolemos büyüdüğünde, kendi zamanında meşhur bir savaşçıyken yaşlanmış olan babasının dayısı Likymnios’u öldürdü. Sonra kendine donanma kurdu, pek çok insanı topladı ve uzak denizlere kaçtı ancak Herakles’in diğer oğulları ve torunları tarafından kovalandı. Çok zorluk çektiği bir seferden sonra, Rodos’a geldi. Burada insanlar üç topluluğa bölündüler soylarına göre ve hem tanrıların hem de insanların efendisi Zeus tarafından çokça sevildiler, bundandır ki Kronosoğlu onlara büyük bolluk gönderdi.
Nireus da Syme’den üç gemi getirmişti -Kral Kharops ile Agleie’nin oğlu- İlyon’a gelen tüm Danaolar arasında Peleusoğlu’ndan