Rüzgârın Kızı Anne. Люси Мод МонтгомериЧитать онлайн книгу.
bir seneliğine Queens’e gideceğim ve ondan sonra da öğretmenlik yapıp kendimi eğiteceğim.” demişti Wilfred. “Sizin hakkınızı nasıl öderim Bayan Shirley? Amcam kimselerin sözünü dinlemezdi ama sizden hoşlanıyor. Ahırdayken bana dedi ki, ‘Kızıl saçlı kadınlar bana her istediklerini yaptırabilirler.’ Ancak saçınız sayesinde olduğunu düşünmüyorum Bayan Shirley. Her ne kadar çok güzel olsa da. Sizin sayenizde oldu.”
Anne o gece saat ikide uyandı ve Andy Bryce’ın günlüğünü Maplehurst’e yollama kararı aldı. Ne de olsa o ihtiyar hanımefendilerden biraz olsun hoşlanıyordu. Ayrıca hayatlarını renklendirecek çok az şeyleri vardı. Ellerinde sadece babalarıyla duydukları iftihar vardı. Saat üçte tekrar uyandı ve bunu yapamayacağına karar verdi. Bayan Sarah sağır gibi davranmıştı gerçekten de! Saat dörtte tekrar fikir değiştirdi. En nihayetinde ise günlüğü yollama kararı aldı. Küçülemezdi çünkü. Anne’in Pyelar gibi küçülme korkusu vardı.
Bu konuda karar aldıktan sonra Anne uzun bir uykuya daldı. Gecenin ortasında uyanarak kulesinin etrafında ilk kar fırtınasının seslerini duyup da battaniyelerine gömüldükten sonra tekrar rüyalar âlemine dalmanın çok müthiş olduğunu düşünüyordu.
Pazartesi sabahı eski günlüğü dikkatlice kaplayıp küçük bir not eşliğinde Bayan Sarah’a yolladı.
Sevgili Bayan Pringle,
Acaba bu eski günlükle ilgilenir miydiniz diye merak ediyorum. Bay Bryce bu günlüğü Bayan Stanton’a vermek üzere bana verdi. Kendisi bölge tarihini yazıyor. Ancak bu günlüğün ona fayda sağlayacağını düşünmüyorum. Sizin isteyeceğinizi düşündüm.
“Bu oldukça keskin bir not.” diye düşündü Anne. “Ancak onlara doğal bir şey yazamam ki. Ayrıca bunu kibirli bir şekilde bana geri yollarlarsa da hiç şaşırmam.”
Kışın ilk ayının güzel ve mavi bir akşamüstü vaktinde Rebecca Dew hayatının şokunu yaşadı. Maplehurst arabası, bembeyaz karların arasından geçerek Spooks Caddesi’nde ilerliyordu ve ön kapıda durdu. Bayan Ellen arabadan indi. Sonra herkesin şaşkın bakışları arasında Maplehurst’ten on yıldır hiç ayrılmayan Bayan Sarah onu izledi.
“Ön kapıya geliyorlar.” dedi panikleyen Rebecca Dew nefes nefese.
“Bir Pringle başka nereye gelebilir ki?” diye sordu Kate teyze.
“Tabii, tabii ama orası sıkışır şimdi.” dedi Rebecca trajik bir şekilde. “Elbette ki sıkışacak. Geçen bahar evi temizlediğimizden beri de kapı hiç açılmadı. Bu bardağı taşıran son damla.”
Ön kapı gerçekten de sıkıştı. Ancak Rebecca Dew, çaresiz bir şiddet hamlesiyle sertçe açtı ve Maplehurst hanımlarını salona buyur etti.
“Çok şükür bugün ateşimiz var.” diye düşündü. “Umarım kedi koltuğu tüylememiştir. Eğer Sarah Pringle’ın elbisesine bizim salonumuzdan kedi tüyü bulaşırsa…”
Rebecca Dew, bunun sonuçlarını düşünmeye cesaret edemedi. Anne’i kule odasından aşağı çağırdı. Bayan Sarah, Bayan Shirley’nin evde olup olmadığını sormuştu çünkü. Anne’i çağırdıktan hemen sonra da kendini mutfağa attı. İhtiyar Pringle kızlarının Anne’i görmek isteme sebebini merak ederken çıldırmış gibiydi.
“Sanki ona edecekleri başka eziyet kaldı ya…” dedi Rebecca Dew kötümser bir şekilde.
Anne bile aşağı hatırı sayılır bir ürperti ile inmişti. Acaba günlüğü buz gibi bir azar eşliğinde iade etmek için mi gelmişlerdi?
Küçük, buruş buruş, kaskatı Bayan Sarah, Anne’in salona girdiğini görünce ayağa kalkıp hemen konuya girmişti.
“Teslim olmaya geldik.” dedi buruk bir şekilde. “Yapacak başka bir şeyimiz yok. Tabii ki zavallı Myrom amcamızla ilgili o skandal girdiyi görünce ne kadar çaresiz olacağımızı sen çok iyi biliyordun. Bu doğru değil. Doğru olamaz. Myrom amca, Andy Bryce’a şaka yapmıştır. Andy çok saftı. Ama ailemiz dışındaki herkes buna seve seve inanır. Bunun bizleri alay konusu ya da daha kötüsü hâline getireceğini sen biliyordun. Ah, sen ne akıllısın. Bunu kabul ediyoruz. Jen özür dileyecek ve artık uslu duracak. Ben, Sarah Pringle, sana bunun garantisini vereceğim. Tabii sadece bunu Bayan Stanton’a söylemeyeceğine dair söz verirsen. Kimseye söylemezsen biz her şeyi yapmaya hazırız, her şeyi…”
Bayan Sarah, ince dantelden mendilini mavi damarlı küçük ellerinde büktü. Tir tir titriyordu.
Anne hayret ve dehşetle bakakaldı. Zavallı ihtiyar şeyler! Kendilerini tehdit ettiğini düşünüyorlardı!
“Büyük bir yanlış anlaşılma olmuş.” diye haykırdı Bayan Sarah’nın zavallı acınası ellerini tutarken. “Ben böyle düşüneceğinizi asla, asla aklımdan geçirmedim. Muhteşem babanızla ilgili böylesine ilginç detayları okumak istersiniz diye düşünmüştüm sadece. Bunları ne başka birine gösterme ne de anlatma amacım vardı. Azıcık bile önemi olduğunu düşünmedim. Asla da düşünmeyeceğim.”
Bir an için büyük bir sessizlik oldu. Bayan Sarah zarifçe ellerini çekti. Mendilini gözlerine götürüp oturdu. Kırışık yüzünde belli belirsiz bir kızarma vardı.
“Biz… Biz seni çok yanlış anladık canım. Sana çok, çok fena davrandık. Bizi affedecek misin?”
Yarım saat geçmişti. Rebecca Dew’ün neredeyse ölümüne sebep olacak bir yarım saat… Sonra Bayan Pringlelar oradan ayrıldılar. Yarım saat boyunca Andy’nin günlüğünde alev almaz içeriklerden bahsetmişlerdi. Ortamda arkadaşça bir hava vardı. Ön kapıya geldiklerinde Bayan Sarah, kendisi bu görüşme sırasında hiçbir işitme problemi tecrübe etmemişti, bir an için arkasını döndü ve çok ince, keskin bir el yazısı ile üzerine bir şeyler yazılmış bir kâğıt çıkardı el çantasından.
“Neredeyse unutuyordum. Bir zaman önce Bayan Maclean’e pound kek tarifimizi vereceğimize söz vermiştik. Acaba bunu ona iletebilir misin? Ayrıca kendisine terletme evresinin çok önemli, hatta vazgeçilmez olduğunu söyleyin. Ellen bonen hafifçe kaymış diğer kulağına. Yola çıkmadan önce düzeltsen iyi edersin. Giyinirken biraz telaşlıydık da.”
Anne dullara ve Rebecca Dew’e Andy Bryce’ın eski günlüğünü Maplehurst hanımlarına verdiğini, onların da teşekkür etmek için geldiklerini söyledi. Bu açıklama ile yetinmek zorundalardı. Her ne kadar Rebecca Dew bu olayın arkasında çok daha fazla şey yattığını hissetse de. Eski, solmuş, tütün lekeleri olan bir günlük için duyulan minnet Sarah Pringle’ı Windy Poplars’ın kapısına getiremezdi asla. Bayan Shirley çok derindi… Çok derin!
“Bundan sonra ön kapıyı günde bir kez açacağım.” diye söz verdi Rebecca. “Sadece pratik olsun diye. Açarken zor oldu. Neyse, pound kek tarifini de almış olduk. Otuz altı yumurta! Eğer şu kediden kurtulur da tavuk almama izin verirseniz senede bir bu kekten yapmaya maddi olarak güç yetirebiliriz.”
Bunun üzerine Rebecca Dew, mutfağın yolunu tuttu ve kediye, ciğer istediği hâlde süt vermek suretiyle evvelki olayın acısını çıkarmış oldu.
Shirley-Pringle kavgası sona ermişti. Pringlelar dışında kimse bu duruma akıl sır erdiremiyordu. Ancak tüm Summerside ahalisi, Bayan Shirley’in tek başına, gizemli bir şekilde geri püskürtmüştü. Pringlelar artık Bayan Shirley’in avucunun içine bakıyorlardı. Ertesi gün okula gelen Jen, tüm sınıfın karşısında Anne’den özür diledi. O andan itibaren örnek öğrenci oldu ve diğer Pringlelar da onun izinden gitti. Yetişkin Pringlelara gelince, muhalefetleri güneş öncesi sis misali kayboluverdi. Artık ne “disiplinden” ne de ev ödevinden