Küçük Lord Fauntleroy. Фрэнсис Элиза Ходжсон БёрнеттЧитать онлайн книгу.
garip bir yalnızlık hissi çöktü. Annesi bir süredir sessizce odasında duruyordu; merdivenlerden inerken kocaman olmuş gözleri nemliydi, tatlı ağzı titriyordu. Cedric onun yanına gitti, annesi ona doğru eğildi, çocuk kollarını onun boynuna doladı ve birbirlerini öptüler. Hem annesini hem kendisini üzen bir şeylerin olduğunu biliyor ama bunun ne olduğunu bir türlü çözemiyordu; ama dudaklarından küçük, nazik kelimeler döküldü.
“Bu evi çok sevdik canımın içi, değil mi?” dedi. “Onu her zaman seveceğiz, değil mi?”
“Evet, evet.” diye cevap verdi annesi, tatlı ve kısık bir sesle. “Evet, hayatım!”
Sonra kendilerini birden geminin içinde, tam bir karmaşa ve telaşenin ortasında buldular; arabalar gelip yolcuları bırakıyordu; yolcular gelmeyen bagajları yüzünden iyiden iyiye telaşlanıyor ve geç kalacaklar diye endişeleniyorlardı; büyük sandıklar ve valizler oradan oraya sürükleniyordu; denizciler ipleri çözüyor, ileri geri koşuşturuyorlardı; görevliler emir veriyorlardı; kadınlar, erkekler, çocuklar ve bakıcılar gemiye biniyorlardı; kimisi gülüyor ve neşeli görünüyor, kimisi sessiz ve üzgün duruyordu, bir iki tanesi ağlıyor ve ellerindeki mendillerle gözlerini siliyordu. Cedric nereye baksa ilgisini çeken bir şeyler buldu; ip yığınlarına, sarılı yelkenlere, neredeyse sıcak, mavi gökyüzüne değecek upuzun direklere baktı; denizcilerle sohbet edip onlardan korsanlar hakkında biraz bilgi edinme planları yapmaya başladı.
Sonunda, üst güvertenin korkuluklarına dayanmış son hazırlıkları seyredip denizcilerin ve iskele görevlilerinin heyecanlarının ve bağrışmalarının keyfini çıkarırken yakınındaki bir kalabalıkta hafif bir telaş dikkatini çekti. Biri bu kalabalığı yararak geçip aceleyle kendisine doğru gelmeye çalışıyordu. Elinde kırmızı bir şey vardı. Gelen Dick’ti. Cedric’in yanına nefes nefese vardı.
“Koşarak geldim.” dedi. “Seni uğurlamak istedim. İşler tıkırında! Dünkü kazancımla sana bunu aldım. Kodamanların yanında bunu takabilirsin. Aşağıdakilerin arasından geçmeye çalışırken hediye kâğıdı kayboldu. Bir mendil.”
Hepsini bir nefeste söyledi. Çan çaldı ve Cedric konuşmaya vakit bulamadan Dick fırlayıp gitti.
“Hoşça kal!” dedi soluk soluğa. “Kodamanların yanında tak.”
Koşarak gitti ve gözden kayboldu.
Birkaç saniye sonra onu alt güvertede kalabalıkla boğuşurken gördüler, gemi demir almadan önce iskeleye varabilmişti. İskelede durup şapkasını salladı.
Cedric mendili eline aldı. Üzerinde mor at nalları ve at başları olan parlak kırmızı ipek bir mendildi.
Büyük bir gürültü ve kargaşa vardı. İskeledeki insanlar arkadaşlarına ve gemidekiler de onlara bağırıyordu:
“Hoşça kal! Hoşça kal! Hoşça kal eski dostum!” Herkes aynı şeyi söylüyor gibiydi. “Bizi unutma. Liverpool’a varınca bize yaz. Güle güle! Güle güle!”
Küçük Lord Fauntleroy öne doğru eğildi ve kırmızı mendili salladı.
“Hoşça kal Dick!” diye bağırdı tüm gücüyle. “Teşekkürler! Hoşça kal Dick!”
Büyük gemi uzaklaştı ve insanlar yeniden kaynaştı; Cedric’in annesi başındaki örtüyü gözlerinin üstüne indirdi, kıyıda büyük bir karmaşa vardı; ama Lord Fauntleroy doğduğu topraklardan ağır ağır uzaklaşıp bilmediği atalarının diyarına giderken, Dick onun parlak çocuksu suratı, güneşte parlayan ve rüzgârla uçuşan parlak saçlarından başka hiçbir şey görmüyor, “Hoşça kal, Dick!” diye seslenen sevimli çocuksu sesinden başka hiçbir şey duymuyordu.
IV
Yolculuk sırasında Cedric’in annesi onunla aynı evde kalmayacağını söyledi; çocuk bunu ilk duyduğunda o kadar çok üzülmüştü ki Bay Havisham, kontun, annesine sık sık ziyaret edebileceği kadar yakında bir yer ayarlamakla isabetli bir karar aldığını gördü; yoksa bu ayrılığa katlanamazdı. Ancak annesi ufaklığı öyle tatlılıkla ve sevgiyle idare etti, ona çok yakın olacağını hissettirdi ki çocuk, bir süre sonra gerçek bir ayrılık korkusuyla kahrolmayı bıraktı.
“Evim şatoya yakın Ceddie.” diye tekrarladı konu her açıldığında. “Seninkiyle arasında pek bir mesafe yok, hem her gün gelip beni görebilirsin ve bana anlatacak bir sürü şeyin olur! Birlikte çok mutlu oluruz! Çok güzel bir yer. Baban bana hep bahsederdi. Orayı çok severdi, sen de seveceksin.”
Конец ознакомительного фрагмента.
Текст предоставлен ООО «Литрес».
Прочитайте эту книгу целиком, купив полную легальную версию на Литрес.
Безопасно оплатить книгу можно банковской картой Visa, MasterCard, Maestro, со счета мобильного телефона, с платежного терминала, в салоне МТС или Связной, через PayPal, WebMoney, Яндекс.Деньги, QIWI Кошелек, бонусными картами или другим удобным Вам способом.