Leydi’nin Sırrı. Dawn BrowerЧитать онлайн книгу.
ziyade sohbet etmeyi tercih ettiğini herkes biliyordu. O beş sene önceki kader değiştirici balodan beri, onunla arkadaş olmaya çalışıyordu. Çok yazık. Kin tutmak Helena’nın işine gelmezdi. Yapabileceği bir tek şey vardı- onu görmemezlikten gelmek ve onlara katılmamış gibi davranmak.
“Lord Dashville,” Norfolk, markiyi selmaladı. “Sizinle konuşmaya niyetliydim. Leydi Helena ile dansınızdan sonra, sohbet edebiliriz?”
“Korkarım ki burada fazla kalmayacağım,” Dashville yanıtladı. “Belki külübte.”
“Evet, evet,” Onayladı Norfolk. “Mühteşem.”
Büyük ihtimal Norfolk, köpekleri hakkında konuşmak istiyordu. Helena zar zor gözlerini çevirmekten kendini tutmuştu. Aslında, köpekleriyle olan takıntısını kendi avantajına kullanabilirdi. Mükemmel kaçıç yolu olurdu ve diğer tarafta Dashville’i zor duruma sokardı. “Aah, Lord Dashville’e Athena’nın yavru köpeklerini anlatmana mani olmayim. Zaten kendimi iyi hissetmiyorum ve bayanlar odasında uzanacağım.”
“Eminmisin?” Norfolk sordu. Bir Dashville’e bir Helena’ya bakıyordu. Zavallı adamcağız ne yapacağı konusunda hiçbir fikri yoktu. Helana neredeyse ona acımıştı - hayır, aslında acımıştı. Ara sıra becerememesine rağmen, iyi bir adamdı özünde. Toplumun ona davrandığı şekli hakketmiyordu. “Sana eşlik etmemi ister misin?”
“Ben götürürüm,” Dashville araya girdi.
“Yapmamanı tercih ediyorum,” Helena soğuk bir tavırla yanıtladı. Arkasını döndü ve iki adamın yanından ayrılırken dönüp yüzlerine bakmadı bile. Ne cesaretle ona emirler yağdırır böyle! Nasıl curet eder de Helena’nın onunla dans etmek isteyeceğini düşünebilir? Leydi X terbiye eksikliğinden dolayı onu defalarca azarladığı için haklı çıkıyor şimdi. Gerçeklere gelince, skandal sayfalarında popüler bir üne sahipti. Dashville’in adının o sayfalarda sıkca basılmasından zevk alıyordu.
Köşeyi döndü ve dinlenme odasına yöneldi. Böyle akşamlarda, Helena’nın mutlaka uğradığı yerlerden biriydi. burası. Genelde, bayanlar en iyi dedikodulara sahiptiler, ve Leydi Helena’yla paylaşmaktan çekinmezlerdi-bazen ne paylaştıklarını farketmeseler bile. Sonrasında, evine gidip öğrendiği dedikoduları makalesinin son müsveddesine eklerdi. Yarın, yeni baskı günüydü, ve açılış fısıltısının tam olarak ne olacağını planlamıştı...
Dash, rezillik olan ‘Fısıltıların Leydisinin’ dikkatini çekmek için ne yaptığını bilmiyordu, ama onun favorilerinden biriydi- ve bundan nefret ediyordu. Onun hakkında bütün yazdıkları kötü değildi, ancak çoğu tercih edilmeyen bir biçimde gösteriyordu. Yabani genç günlerinde bir çok hata yapmıştı. İlki de Leydi Helena’ya karşıydı.
Yapmaması gerekirken, önemsizmiş gibi davranmıştı. En yakın arkadaşının kardeşiydi ve ona iğrenç bir şekilde davranmıştı. Bazıları ona hiç ilgi göstermeyerek iyilik yaptığını söyleyebilir; yinede, bu ona karşı olan aşağılayıcı tavrının doğru olmadığı gerçeğini değiştirmiyordu. Leydi X bu konu hakkında bir kaç kere yorum yapmıştı. Sadece Leydi Helena için değil, onun tanıdığı herhangi bir leydi içinde geçerliydi. Leydi X beğenmemiş ise eğer, haftalık skandal makallelerinde her detayı sert ve iğneli bir uslüpla yazmaktan kaçınmıyordu.
Şimdi evlenmeyi umut ediyordu, fakat onu ciddeye alan hiç bir bayan yoktu. Hepsi ona mesafeli davranıyor, niyetinin ciddi olduğuna inanmıyorlardı. Bu yüzden, eğer Leydi Helena’ya yaptığı hatayı telafi edebilirse, ‘Leydi X’in ona karşı kaba davrandığını ilan ettiği ilk bayan’, dedikodu prensesinin onun hakkındaki fikirlerini değiştirebileceğini ümit ediyordu. Beş yıl önceki adam değildi artık. Acil bir şekilde olgunlaşıp, hayatı ile ilgili bir nevi zor kararlar almalıydı.
Leydi Helena ona bu işi kolaylaştırmıyordu. Onu suçlayamazdı. Neden işlerini kolaylaştırsın ki? Ona karşı yıllar boyunca yapılabilecek en kaba biçimde davranmıştı. Leydi X’ten Fısıltılar’ın ilk baskısının baş manşetiydi, ve fısıltıların leydisi henüz darbesini vurmamıştı.
Ne yazık ki, o gün Dashville’in Leydi Helena’ya karşı olan tavrının başlangıcı değildi. Onu devamlı dışlamıştı, fazla düşünmeden. Lord Darcy ile arkadaş olduğundan dolayı neden onu önemsesin diki? Bu o zamanlardaki düşünce şekliydi, ve şimdi ne kadar hatalı olduğunun farkındaydı.
Hakkı varmış gibi öyle gelip onunla dans etmesini talep edebileceğini düşünmesi aptalcaydı. Helena söz konusu olunca, Dashville hiç bir hakka sahip değildi. Onu kazanmayı ümit ediyor ise, daha akıllıca davranması gerekecekti. Onunla evlenmek değil, sadece arkadaş olmak istiyordu. Leydi X onun değiştiğini fark edince, elbette, adını skandal makallelerinde ender görecekti. Hiç görmemeyi tercih ediyordu aslında, ama büyük ihtimal olamazdı. Toplumdaki herkes, skandal makalelerine konu olmuştu. Ancak herkesten fazla, Dashville o sayfalara şeref vermişti.
Salonun sonundaki bayanların dinlenme odasına doğru acele ile yönelmişti. Leydi Helena oradan yakın zamanda ayrılacaktır - diye umuyordu. Içeriden ahkahallar iki bayan odadan çıkarken yankılanmıştı. “İnanabiliyormusun,” Onlardan biri yüksek bir fısıltıyla sordu. “Ne kadar rezil rüsva.”
Dash, bayanların ne hakkında konuştuklarını öğrenmekten endişeliydi. Leydi Helena’nın ona biraz önce yaptıklarını anlatmamış olmasını dua ediyordu, birilerinin öğrenmesini engellemenin imkansız olmasına ragmen. Balo salonu, toplumdaki en büyük dedikodularla doluydu. Leydi Helena’nın onu reddetmesini yaymaktan mutluluk duyacaklardı.
“Onunla daha yakından tanışmayı isterdim,” başka bir bayan ekledi. “Bir Bow sokağının gizli bir detektifinin bu kadar büyüleyici olabileceğini kim tahmin edebilirdiki.”
Gerçekten - Bu ilginçti. En azından, onun hakkında konuşmadıklarını biliyordu. Hiçbir zaman gizli bir detektif olmamıştı ve onlardan hiç kimseyi şahsen tanımamıştı. Konuşan bayanlar, kapının yanından uzaklaştılar. Dash’ın yakın bir köşede durduğunu görmemişlerdi. Bundan memnun olmuştu çünki bayanlara, dinlenme odasının yakınlarında durma sebebini açklama yolu yoktu. Ya “yanlış” kişi onu yakalarsa! Uyguladığı plan felakete dönerdi.
Kısa bir süre sonra, odanın kapısı açılırken gıcırdandı. Kıkırdama sesleri yoktu. Sabırsızca beklediği bayan oradan çıkmıştı. Rahatlamış gibi derin bir nefes çektikten sonra, arkasından balo odasına doğru takip etmeye başladı.
“Leydi Helena,” kulağına eğilip fısıldadı.
Elini kalbinin hizasına getirirken sesli derin bir nefes aldı. “Lord Dashville! Senin bayanlara gizlice yaklaşanlardan biri olduğunu düşünemezdim.”
“Aslında değilim,” kuru bir sesle yanıtladı. “Geldiğimi apaçık bir şekilde belirttim.”
Ona doğru döndü ve yüzüne baktı. “Alışılmış bir yöntemle değil. Bu arada inatla ne yapmaya çalışıyorsun? Beni pusuya düşürmeyi mi umuyordun?”
Helena’nın düşünceleri pek yanlış sayılmazdı, ancak Dash bunu kabul etmeyecek kadar inatcı ve gururluydu. “Tabii ki hayır. Aniden oluverdi, o kadar.”
Bir leydiye yakışmayan bir tavırla gözlerini çevirdi. “Lütfen, Bana aptal muamelesi yapma. Neden burdasın?”
“Sana karşı yapmış olduğum yanlışlıkları telafi etmek istiyorum.” İtiraf etti. “Tabii müsaade edersen.”
İçini çekerek, “Yalnız, yanlış bir yaklaşım