Kazaklar. Лев ТолстойЧитать онлайн книгу.
öyle mi?”
Her zaman olduğu gibi Mariyana yine cevap vermekte acele göstermedi. Gözlerini, ağır ağır, ayakta duran Kazaklara çevirdi. Lukaşka’nın gülümseyen bir hâli vardı; sanki o sırada genç kızla kendisi arasında bu konuşmalarla hiç ilgisi olmayan bambaşka özel bir olay cereyan ediyordu. Mariyana’ya sorulan soruya, onun yerine yaşlı bir kadın cevap verdi:
“Öyle ya!.. Onlar, dört üstü murat üstü!..9 Hem de bir ev değil, iki ev tutmuşlar. Fomuşkin’in evine de komutanlardan birini yerleştirmişler. Dediklerine göre, odanın yarısını sadece eşyaları kaplamış. Çoluk çocuk nereye tıkılacaklarını bilemiyorlarmış! Dünyada görülmüş şey mi bu? Bunları, haydut sürüsü gibi başımıza kim musallat etti! Ne oluyoruz! Yaptıkları işler şeytan işi! Aklım almıyor.”
Başka bir kadın atıldı:
“Terek’in üstüne bir köprü yapacaklarmış, öyle söyleniyor.”
Bir genç kız, “Hayır, hayır! Benim duyduğuma göre, büyük bir çukur kazıp delikanlıları sevmeyen bütün kızları o çukura atacaklarmış.” diyerek her zamanki maskaralıklarıyla herkesi güldürürken bir başkası da yanındaki Mariyana’ya değil de onun yanındaki kocakarıya sarılıyordu.
Yine o genç “Mariyana’ya neden sarılmıyorsun, sıra onda?.. Hepsinin hakkını vermeli!”
“Neme gerek? Yaşlısı beni daha çok çekiyor!” derken kollarının arasında çırpınan kocakarıyı öpüyordu.
“Aman yeter, boğuldum!..”
Tüfekleri omuzlarında, kaputlu üç asker, nöbet değiştirmeye geliyorlardı. Eski bir süvari olan onbaşıları, Kazaklara sert bir göz attıktan sonra adamlarını geçirdi. Lukaşka ile arkadaşı Nazarka, o sıra yolun tam ortasında olduklarından esas vaziyete geçtiler. Nazarka geri çekildi. Ama Lukaşka, surat asıp kaşlarını çattı ve yerinden kıpırdamadı, sadece baş ve sırtını çevirmekle kaldı. Arkalarından askerlere bakıp hakaretle başını salladı:
“Sokağın ortasında insanlar olduğuna göre onların biraz yollarını değiştirmeleri gerekir!”
Askerler, ses çıkarmadan tozlu sokakta yola devam ettiler.
İlkin Mariyana, sonra da bütün kızlar gülüştüler.
Nazarka, “Köpoğullarının ne de düzgün kılıkları var! Uzun cübbeli kilise adamları gibi!” dedi.
Böyle söylerken, onların taklidini yaparak asker adımlarıyla yürüyordu arkalarından.
Herkes, gülmekten katılıyordu.
Lukaşka, usulca Mariyana’ya yaklaştı:
“Komutan evinizin neresinde oturuyor?”
Mariyana dalar gibi düşündü:
“Yeni yapılan kulübeye tıkmışlar onu!”
Lukaşka, genç kızın yanına oturdu. “Genç mi yaşlı mı bu adam?” diye sordu.
“Sormadım ki, ne bileyim? Şarap istemişti, almaya giderken pencerede gördüm. Eroşka Dayı ile beraberdiler. Sarışın bir adam. Kınalı gibi. Sonra da bir araba dolusu eşya getirdiler.”
Gözlerini indirdi. Delikanlı, hep kızın yüzüne bakıp daha da sokularak “Ah, kordondan ayrılabildiğime ne kadar memnunum!..” dedi.
Конец ознакомительного фрагмента.
Текст предоставлен ООО «Литрес».
Прочитайте эту книгу целиком, купив полную легальную версию на Литрес.
Безопасно оплатить книгу можно банковской картой Visa, MasterCard, Maestro, со счета мобильного телефона, с платежного терминала, в салоне МТС или Связной, через PayPal, WebMoney, Яндекс.Деньги, QIWI Кошелек, бонусными картами или другим удобным Вам способом.