Bir Arpalık Yer. Анонимный авторЧитать онлайн книгу.
(Rum kadınların), bir sene sonra panayır günü toplu olarak Lefkoşa metropoliti tarafından nikâhları kıyılırdı” (E.Arpalıklı’dan alıntılayan, Nesim, 2021,s.55). Arpalık köylülerinin anlatılarında panayır olarak geçen etkinlikte, o yıl Kıbrıs’ın her yerinde evlenen Rum çiftlerin de tören kıyafetleriyle köye gidip, Ayos dedikleri mağaradaki ibadethanede mum yaktıkları yer almaktadır. Bu geleneğin bugün bile devam ettirildiği bilinmektedir. Rum Başpiskoposlarından Trimythountos Grigorios’nun anlatımına göre, 1912’de bu mağara İngiliz sömürge zamanında mahkeme kararı ile köyde yaşayan azınlık Rumlara ait olarak kayıtlara geçirilmiştir (Vasilaki, 2017). Arpalık’ta yaşayan Türkler de panayırın en büyük özelliğinin, yıl içinde evlenen tüm çiftlerin, gelinlik ve damatlıklarıyla köye gelmesi, kendilerinin ise köyde ürettikleri çeşitli ürünlerini panayırda sattıklarından söz etmektedir.
Resim: Bir Grup Arpalık Köylüsü, Eğlenirken.
Köydeki yaşama dair konuşan Potamia (Bodamya-Dereliköy)’ün eski Belediye Başkanı Antonis Michael’e göre; “İşçiler vardı. Hayvanların ihtiyaçları olan alet edevatı yapan kişilerdi. Ve birçok şeyi yapabilen becerikli insanları vardı. Lefkoşa’dan ve civar köylerden sipariş için bu köye gelinmekteydi” (Vasilaki, 2017). Köylülerin özellikleri, genellikle ziraat ve hayvancılıkla uğraşan; kadın erkek oranının dengeli olduğu bir nüfusa sahip; müzik, eğlence, yeme- içmeyi seven, imece usulü yardımlaşma duygusu yüksek, çalışkan, sevdiklerine karşı çok korumacı, toprak sahibi, cesur insanlar olarak sıralanmaktadır.
Köyde eğitime büyük önem verilmekteydi. İlkokul seviyesinde bir Türk bir de Rum okulu bulunmaktaydı. Rum nüfusun azlığı ve okul çağı çocuk sayısının sınıf açtırmakta yetersizliği nedeniyle, Rum çocukların Türk çocuklarla birlikte bir dönem Türk okuluna da gittiği belirtilmektedir.
Adanın başkenti Lefkoşa merkez alındığında, Arpalık köyü, kentin Güney’inden 11 Mil uzağında, haritada ise adanın tam ortasında yer almaktadır. Güney’de Lefkoşa-Larnaka anayolu üzerinden ulaşım sağlanan köyün, en yakın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti sınırı, 5 kilometre mesafeyle, Akıncılar’dır.
Yapılan röportajlardan elde edilen bilgiler ışığında Rumların köyde nüfus olarak azınlıkta ve yaşlı birkaç aileden oluştuğu, onlarında 6-7 Şubat 1964 tarihinde yaşanan çatışmalarda Türkler tarafından korunarak İngiliz Askerlerine teslim edildiği bilinmektedir.
6 Şubat 1964 Tarihinde Yaşanan Çatışmanın Ardından Arpalık Köyü
6 Şubat 1964’de yaşanan çatışmaların ardından, köydeki kerpiçten yapılan evlerin tümü de neredeyse yerle bir olmuş hâldedir. Keriman-Hüseyin Arpalıklı çiftine ait, tek kat, betonarme olarak inşa edilen ve yıkılmayan tek ev ise, konumu itibarıyle 1964’den sonra Rum Millî Muhafız Ordusu tarafından ikinci kat eklenerek, askerî mevzi olarak kullanılmıştır. Evin duvarlarında hala 6 Şubat gününden kalan kurşun izleri ve Rumca yazılar mevcuttur.
Resim: Keriman Arpalıklı, Yıllar Sonra Köyünü ve Evini Torunu ile Ziyaret Ediyor.
Köy, 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı sonrası, adanın ikiye bölünmesinin ardından, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin sınırları içerisinde kalmıştır. 600 yıl önceye tarihlendirilen Hristiyanlıkla ilgili dinî yapıların ise, kerpiç evlere inat ayakta ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi tarafından koruma alanı içinde olması dikkat çekmektedir.
Arpalık köyü ile ilgili Rumlar tarafından yapılan genel yorumlar incelendiğinde;
“Bölge ezici bir nostalji duygusu ve terk edilmiş bir yerin eşsiz mistik enerji hissini uyandırır niteliktedir. İnsanlar bir zamanlar orada yaşıyordu. Kerpiçten yapılmış evler, gerçekte olduklarından çok daha eski görünerek, bakım yapılmadan yavaş yavaş soldu” (Economidou, 2017, 22 Temmuz).
“Arpalık – Sessizliğin dinlenmenize izin vermediği yer…” (Konstantinou, 2000, 7 Kasım). Köyün yokoluşluğu, ‘ıssız, virane, harabe, hayalet, lanet’ gibi kavramlarla anlatılmaktadır.
Köyün civarında bulunan tarımsal araziler ile su kaynakları ve çakıl madenindeki doğal zenginlikler, bugün Rum hükümetinin gözetiminde, bölgedeki Rumlar ve hükümetten izin almış şirketlerce çalıştırılmaktadır. Güney Kıbrıs’ta hükümetin çalışmalarının yanı sıra, bazı üniversitelerin özellikle mimari yapılar ve yer altı su kaynakları gibi maden araştırmalarında akademik inceleme yapmak için Arpalık köyünü mekan olarak seçtiği, burada sergi gibi aktiviteler gerçekleştirdiği, ayrıca sosyal etkinlik olarak bisiklet turları ve konserler düzenlendiği de yapılan araştırmada görülmüştür.
Resim: Cehennemin Sınırında, Psychedelic Stoner Rock (Heavy Metal) Festivali (Economidou, 2017, 22 Temmuz).
Resim: Atıl Durumda Bırakılan Arpalık (Ayios Sozomenos) Köyünde 25 Eylül 2015’de Gerçekleştirilen Kıbrıs Rallisi’nin Eleme Yarışından Bir Görüntü.
Kıbrıs’ın Güney’inde bulunan ve Türkler tarafından terk edilen 70 yerleşimden biri olan Arpalık köyü ile ilgli araştırtma yapan Atina Mimarlık Mühendislik Okulu NTUA Öğrencisi Andri’nin çalışmasında, köyün tarihi ve korunan anıtları, doğal çevresi, Lefkoşa’ya kolay ulaşımı, coğrafik durumu nedeniyle önemli olduğu vurgulanmaktadır (Andri, 2014).
Kıbrıs görüşmeleri kapsamında, alınan siyasi kararla sınır kapılarının Nisan 2003 tarihinde geçişlere karşılıklı olarak açılması, Arpalık köylülerinin, 39 yıl aradan sonra köye ilk kez adım atmalarına vesile olmuştur.
Resim: Arpalık Köyüne Genç Kuşaklarla Gerçekleştirilen Ziyaret (2015).
Kapıların açılma sürecini ve yaşananları Cahit; “…kapıların birdenbire açılması, her iki toplum için yepyeni dinamik, etnik temasların başlamasına… her iki toplum insanının ötekini yeniden tanımasına vesile oldu” (2009, s.455) diye aktarmaktadır.
Köye gerçekleştirilen ziyaretlerde ilk göze çarpan, Rumların yerleşim merkezinin civarında, başta kuru ziraat olmak üzere çeşitli tarımsal faaliyetler gerçekleştirildiğidir. Arpalık köyüne komşu Dali, Bodamya ve Yeri’den gelen Rum çiftçilerin, bölgedeki su kuyularını mütemadiyen kullandığı bölgede yapılan ziyaretlerden ve çobanlardan alınan bilgiyle tespit edilmiştir.
Resim: Arpalık Köyü Sınırındaki Sürülü Tarlalar ve Sulama Sistemi.
Arpalık köyünün “Konumunun özelliğini, benzersizliğini dere yatakları ve uzun uzun gözün alabildiği vadisiyle bakir doğası tamamlamaktadır… Dere yatakları ve yamaçlar Natura 2000 elektronik ağıyla (Rum hükümetince) korunmaktadır” (Andri, 2014). Köyün içerisinden geçen Bodamya deresi, oradaki bakir doğanın canlı kalmasına katkı sağlamaktadır. Rum özel ve resmi makamları, bugün bile bölgenin doğal zenginliklerinin korunup, 1964 öncesi Kıbrıs Türk yaşamını yansıtmayan biçimiyle (Türk mezarları ortadan kaldırılmış, okul yok edilmiş, cami ve Türk Evleri yıkılmış, bölgedeki verimli zeytin ağaçları ortadan kaldırılmış durumdadır) turizme açılması konusunda çaba harcamaktadır.
Resim: Arpalık Köyünde, Mezar Olduğuna İnanılan Dikili Bir Taş.
Arpalık